ERP'NİN

İşletmelerin; organizasyon, pazarlama, maliyet, üretim, finans gibi politikaları, tedarikçilerle olan ilişki yönetimi, müşteri yönetimi gibi unsurları, bilgi sistemlerindeki gelişmelerin paralelinde değişmektedir. İşletmelerin en önemli politikalarından olan, satış ve pazarlama politikaları da son 3 yıldır tümüyle değişmeye başlamıştır. Daha önceki yıllarda; bayilik, toptancılık, bölgesel satış sistemleri yoğun olarak konuşulurdu. Son yıllarda ise, üretmek ve satmak politikası düşünülmeye ve konuşulmaya başladı. Geçmişteki bayilik ve toptancılık süreci, uygulanmaya başlayan Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) süreci ile son derece kolay bir şekilde yönetilir oldu. Telekomdaki ve ERP yazılımındaki hızlı gelişmeler, bugüne kadarki üretim, satış, pazarlama, satın alma gibi tüm süreçlerin tümüyle değişmesine neden oldu. Aynı zamanda, tedarikçilerle olan ilişkilerde, ERP ile değişti. Artık bir satışçı, müşterisiyle görüşme esnasında; alacağı siparişi ne zaman teslim edebileceğini, bunun stoktan karşılanıp karşılanamayacağı, tedarikçiden ne zaman gelebileceğini, işletme içindeki üretim kapasite yükünün ne olduğunu, notebookundan anında görebilmektedir.

Böylece, müşteriyle yapılan yüz yüze görüşmede, müşteriye güven verirken, satışçıda tüm süreçlere hakim olduğu için, müşteri karşısındaki duruşu ve ikna gücü son derece yüksektir. Günümüzde bir satışçı, bir üretimci veya satın almacının bildiğini veya fason üretimini yapan tedarikçinin kapasite yükünü, ne kadar sürede ürünü yapabileceği gibi tüm soruların cevaplarını, müşterisi ile görüşme anındayken görebilmekte ve hatta gerektiği taktirde, kendi firmasındaki iş süreçlerinin değişimini bile sağlayabilmektedir. Diğer taraftan, işletme içerisinde toplanan teklifler, ERP sisteminin sağladığı katkı ile, en iyi şekilde değerlendirilmektedir. Daha önce aldığı ürünlerin fiyatlarını, teslimatları, tedarikçi performansını, yeni siparişinde görebilmekte ve satın alma fiyat analizlerinde hatanın minimize olmasını sağlayabil-mektedir. Hatta sistem kendi içinde, daha önceki fiyatlar ile yeni fiyatları karşılaştırıp, satın almanın yapılıp yapılamayacağı konusunda bile sisteme yön vermek-tedir.

Günümüz dünyasında; satın almalarda güvenilir satın almacı yerine, güvenilir ERP sistemlerine geçilmeye başlanmıştır. Pazarlama yöneticileri, hangi ürünün ne zaman satılabileceği, maksimum veya minimum satışları, en yoğun satışın hangi dönemlerde ve günlerde gerçekleştiği, buna bağlı olarak yeni satış politikalarının nasıl üretilmesi gerektiğini, ERP sisteminin yapmış olduğu analizler ile görebilmekte ve satış ve pazarlama konusundaki stratejik kararlarını üretebilmektedir. Anneler Günü gibi özel günlerde, hangi ürünün daha çok satıldığını, mevsimlere göre hangi ürünün talep gördüğünü, bayramlarda nasıl bir politika izlenmesi gerektiğini, döviz dalgalanmaların satışları nasıl etkileyebileceğini, ekonomideki dalgalanmalar ile hangi ürünün satışı düşerken, hangi ürünün satışların artabileceğinin analizini, ERP sistemleri sayesinde online takip edebilmektedir. Tüm bu analizler işletmelerin önünü görmesine büyük katkı sağlamaktadır. Böylece firma yetkilileri, istatistiksel veriler sayesinde, gelecek süreçleri de yönetebilmeye başlamıştır. Yurt içi ve yurtdışında, hangi bölgelerde, hangi ürünlerin, hangi tarihlerde daha fazla talep gördüğü izlenebildiği için, politikalar bu çerçevede hazırlanmaktadır. Diğer bir değişle ERP süreçleri, işletme yöneticilerin alacağı stratejik kararlarda yol haritası görevi üstlenmektedir.
Süreçlerin online olarak anında takip edilebilmesi, geçtiğimiz yıllarda 20 tane işi aynı anda yöneten yöneticileri, aynı anda 100 işi yönetebilir bir sürece getirmiştir. Müşteri ile yüz yüze veya telefonla yapılan görüşmeler bu değişim içerisinde yerini dijital sistemlere bırakmaya başlamıştır. Müşteri teması olmaksızın, müşteriye olan ürün satışları her yıl birkaç kat katlanarak artmaya devam edecektir. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte, bilgi sistemlerindeki gelişim ve değişim sürecini iyi yöneten işletmeler, satışlarını ciddi anlamda arttıracaklardır. Mesela şuan, B2B ile satış yapan işletmelerin satışları 2ye, 3e katlanmıştır. Birçok işletme de satışlarını yüzde 100 dijital olarak gerçekleştirerek, satışlarında ve müşteri memnuniyetinde artış gözlemlemiştir. Teknoloji öyle baş döndürücü şekilde ilerlemektedir ki, neredeyse her gün, teknolojide yeni bir gelişmeyi duyar hale geldik. Mesela, günümüzde birkaç yabancı dil bilen sistemler yerine, bütün ülke dillerini bilen ERP sistemleri mevcuttur. ERP sistemleri sayesinde, dünyanın herhangi bir yerinden istenilen özellikle ve fiyatta ürünü bulabilmek kolay hale geldiğinden, bu durumda ticari piyasadaki güven ortamının oluşturulmasında önemi bir araç haline gelmiştir. Tüm süreçleri birbiriyle entegre ederek, istenilen doğru bilgiye ulaşılmasını sağlayan ERP sistemleri, geçtiğimiz 10 yılda aldığı mesafeyi, önümüzdeki 5 yıl içerisinde ikiye veya üçe katlayacaktır.

Ülkemiz işletmeleri ise, ERP sistemi uygulamasında henüz olması gereken noktada değildir. İşletmelerimizin yüzde 99unun KOBİ olduğu düşünülürse ve bu sayının yaklaşık 250 bin olduğu göz önüne alındığında, henüz ERP sistemleri büyük ölçekli firmalarda uygulanmaktadır. ERP sistemi kullanan bazı işletmeler de, henüz ERPnin gücünü yeterince kullanmamaktadır. ERP, sadece işletmedeki verileri toplayan ve yayınlanması sağlayan bir süreç yönetimi olmanın ötesinde, ortaya koyduğu veriler ile işletmede alınacak stratejik ve önemli kararlarda yol haritası görevini üstlenecektir. ERP ile, pazarlama, üretim, maliyet, finans yönetimini etkin olarak kullanılacaktır. Sonuç olarak tüm süreçlerini iyi yönetebilen firmalarda, dünya rekabetindeki yerini koruyarak, rekabette ben de varım diyebileceklerdir.

0 yorum: